Secopedia

Barış Operasyonları

Birleşmiş Milletler (BM) denildiğinde ilk akla gelen uluslararası barış ve güvenlikse, bunun çağrıştırdığı ilk olgu da barış operasyonlarıdır denilebilir. Bir başka deyişle, uluslararası barış ve güvenliği korumak bağlamında barış operasyonları, BM’nin kimliğinin en önemli referans noktalarından birisidir. Barış operasyonları BM’nin tarihi kadar eski bir olgu olmakla birlikte, BM Antlaşmasında açıkça tanımlanmamıştı ve günümüze ulaşana dek […]

Yazıyı Paylaşın

Birleşmiş Milletler (BM) denildiğinde ilk akla gelen uluslararası barış ve güvenlikse, bunun çağrıştırdığı ilk olgu da barış operasyonlarıdır denilebilir. Bir başka deyişle, uluslararası barış ve güvenliği korumak bağlamında barış operasyonları, BM’nin kimliğinin en önemli referans noktalarından birisidir. Barış operasyonları BM’nin tarihi kadar eski bir olgu olmakla birlikte, BM Antlaşmasında açıkça tanımlanmamıştı ve günümüze ulaşana dek pek çok değişim ve dönüşüm geçirmiş, amaçları, araçları ve yetkileri bakımından birbirinden farklı birden fazla barış operasyonu türü ortaya çıkmıştır. Söz konusu dönüşüm ve değişim düz bir çizgide ilerlememiştir ve dolayısıyla dönüşüm ve gelişim süreci çerçevesinde genellikle yapıldığı gibi Soğuk Savaş dönemi ve sonrası şeklinde bir ayrıma gitmek olanaklı olsa da bu tam ve keskin bir ayrım da değildir. Yine BM uzun zaman barış operasyonlarını birbirinden net bir şekilde ayıran bir kavramsallaştırmaya gitmemiş olduğundan aradaki farkları belirlemek de kolay olmamıştır. Bu kapsamda ilk girişim BM Genel Sekreteri Boutros Boutros-Ghali’nin 1992 yılında yayınladığı “Barış Gündemi” (An Agenda for Peace) başlıklı raporu olmuştur. 2008 yılında BM barış koruma operasyonları dairesi barış operasyonlarının ilklerini belirleyen “BM Barış Operasyonları: İlke ve Esaslar” (UN Peacekeeping Operations: Principles and Guidelines) başlıklı çalışma ise barış operasyonlarını; barış koruma (peacekeeping), çatışma önleme (conflict prevention), barış yapma (peacemaking), barışa zorlama (peace enforcement) ve barış inşası (peacebuilding) olarak belirlemiştir.

Önleyici Diplomasi BM Genel Sekreteri Özel Temsilcisi Demokratik Kongo Cumhuriyetinde (2008) https://www.un.org/undpa/sites/www.un.org.undpa/files/SG%20Report%20on%20Preventive%20Diplomacy.pdf

Barış koruma, BM’nin geleneksel barış operasyonu olarak tanımlanabilir. Tarihi neredeyse örgütün kendisi kadar eskidir. İlk kez 1948 yılında, BM gücü “Ateşkes Gözlem Gücü” adıyla Ortadoğu’ya yerleştirilmek suretiyle hayata geçirilmiştir. Barış koruma operasyonları, çatışan taraflar arasında bir uzlaşma sağlanana kadar, şiddetin yeniden baş göstermesini önlemek üzere tarafsız gözlemciler olarak BM birliklerinin yerleştirilmesidir. BM barış koruma operasyonları ancak çatışan tarafların rızası söz konusu olduğunda hayata geçirilebilir, bu aynı zamanda barış korumanın bir diğer ilkesi olan tarafsızlığının da garantisidir. Barış korumanın kapsamına giren görev ve sorumluluklar, çatışmanın özelliğine bağlı olarak, silahsızlandırma, terhis etme, eski savaşanları yeniden topluma entegre etme, güvenlik sektörü ve hukukun üstünlüğünü sağlamaya dair faaliyetler, insan haklarının korunması ve desteklenmesi, seçim desteği, devlet otoritesinin yeniden tesisi ve genişletilmesinin desteklenmesi ile sosyal ve ekonomik iyileşme ve gelişmenin sağlanması şeklinde sıralanabilir. Barış koruma operasyonlarında ilkesel olarak meşru müdafaa dışında kuvvet kullanma söz konusu değildir, bu da barış korumayı diğer barış operasyonlarından ayıran özelliklerinden birisidir. Bununla birlikte Güvenlik Konseyi başta sivilleri yakın fiziksel saldırı tehdidinden korumak olmak üzere belirli ve gerekli durumlarda barış koruma misyonuna kuvvet kullanma yetkisi verebilmektedir. BM 1948’den bu yana, 13 tanesi hala aktif olan 71 barış koruma operasyonu gerçekleştirilmiştir.

Kuvvet kullanma ile yetkilendirildiğinde barış koruma ile barışa zorlama arasındaki sınırlar bulanıklaşmakla birlikte, barışa zorlamaBM Antlaşmasının “Barışın Tehdidi, Bozulması ve Saldırı Eylemi Durumunda Alınacak Önlemler” başlıklı VII. bölümüne dayanır. Buna göre Güvenlik Konseyi bir çatışma dolayısıyla uluslararası barış ve güvenliğin bozulduğuna ve ardından 41. Maddede yer alan silahlı kuvvet kullanımını içermeyen önlemlerin uluslararası barış ve güvenliği tesis etmede yetersiz kaldığına karar verdikten sonra 42. maddeye dayalı olarak silahlı kuvvetlerin kullanımına karar verebilir. Bu kararla barışa zorlama operasyonu hayata geçirilebilir. Barış korumadan farklı olarak barışa zorlama, doğrudan kuvvet kullanımı yetkisiyle oluşturulur ve zorlama ifadesinden de anlaşıldığı üzere tarafların rızasını gerektirmemektedir. Bu kapsamdaki ilk barış operasyonu Güvenlik Konseyi’nin Kore Savaşı’na barış gücü gönderilmesine dair 27 Haziran 1950 tarihli, 83 sayılı kararıyla gerçekleşmiştir. 1990 Körfez Savaşı sırasında Irak’ın Kuveyt’i işgalini sonlandırması için başlatılan askeri müdahale de bir barış zorlama örneğidir, ama BM’nin kendi oluşturduğu barış gücü ile değil, koalisyon güçleri aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Ardından yine Güvenlik Konseyi’nin 687 sayılı kararıyla 1991 yılında oluşturan BM “Irak-Kuveyt Gözlem Misyonu” (UNIKOM) ise geleneksel barış koruma kapsamındadır. BM’nin kendi barış gücünü yetkilendirerek barış zorlama operasyonuna dönüştürdüğü Somali’deki “Birleşik Görev Gücü” (UNITAF) barış zorlama operasyonuna örnek olarak verilebilir. Somali’de 1992’de başlayan iç savaş üzerine BM ilk olarak “BM Somali Operasyonu” (UNOSOM) barış gücünü oluşturmuş, ancak geleneksel barış korumanın bu çatışmada yeterli olmayacağı anlaşıldığında ve özellikle ABD’nin önderliği ile Güvenlik Konseyi 794 sayılı kararla aynı yıl UNITAF’ı oluşturmuştur. UNITAF açıkça BM Antlaşmasının VII. bölümüne dayanılarak görevlendirilmiş, dolayısıyla kuvvet kullanma yetkisine sahip bir barış zorlama operasyonu olarak oluşturulmuştur.

1 Haziran 1952, Kore Ordusu mensupları BM bayrağı ile
UN Photo, https://dam.media.un.org/

Barış Yapma bir çatışmada çatışan tarafları bir anlaşmaya varmak üzere müzakere yapmalarını sağlayacak diplomatik faaliyetleri içerir. Bu kapsamda BM Genel Sekreteri, Genel Kurul veya Güvenlik Konseyi‘nin talebiyle ya da kendi inisiyatifiyle iyi niyet misyonunu (good offices) harekete geçirir. Bu kapsamda, hükümetler, bir devletler grubu, özel temsilciler, bölgesel örgütler ve hükümet-dışı örgütler de barış yapıcı olabilirler. Barış yapma, BM Antlaşmasının VI. bölümünde, süregiden bir uyuşmazlığa taraf olanların, her şeyden önce görüşme, soruşturma, arabuluculuk uzlaşma, hakemlik ve yargısal çözüm yolları ile bölgesel kuruluş ya da anlaşmalara başvurarak veya kendi seçecekleri başka yollarla buna çözüm aramalarını öngören 33. maddesine dayandırılır.

Çatışma Önleme de barış yapma ile benzer şekilde diplomasinin araçlarını kullanmayı gerektirir. Hatta Genel Sekreterin barış yapma kapsamında kullanılan, iyi niyet misyonunu da kapsar. Barış yapma ile çatışma önlemeyi birbirinden ayıran en önemli fark ise barış yapmanın mevcut, süregiden bir çatışma sürecinde devreye girmesi, çatışma önlemenin ise önleyici bir misyon olarak çatışma başlamadan önce hayata geçirilmesidir. Çatışma önlemeye bir örnek BM’nin Burkina Faso’daki çatışma önleyici faaliyetleridir. 2013’tehükümetin yaptığı anayasa değişikliğine karşı başlayan halk ayaklanmaları ardından BM Batı Afrika Ofisi (UNOWA), Batı Afrika Devletleri Ekonomik topluluğu (ECOWAS) ile ortak bir erken uyarı misyonu oluşturmuş, Genel Sekreter özel temsilcisi Mohamed Ibn Chambas’ı görevlendirmiştir. Bu mekanizma, öncelikle siyasal otoriteler ile sivil toplum temsilcileri arasında görüşmeleri başlatmış, bu kapsamda yeni bir anayasa ile seçim kararının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Buna rağmen 2015 Eylül’ünde bir darbe girişimi gerçekleşmiş, BM etkili yöntemlerle geçiş hükümetinin eski konumuna dönmesini ve nihayetinde seçimlerin Kasım 2015’te başarıyla gerçekleşmesini sağlamıştır.

Gine-Bissau’da Barış İnşası, Mart 2019 https://news.un.org/en/story/2019/03/1034401

Barış İnşası faaliyetleri çatışma sürecinde hayata geçirilebilse de esasen çatışma sonrasında sürdürülebilir bir barışın inşasını amaçlamaktadır. Bu nedenle askeri güçler yanında, hatta daha fazla olarak sivil aktörler aracılığıyla gerçekleştirilecek çok boyutlu bir misyon söz konusudur. Amaç temel olarak ilgili devletin güvenliği sağlama ve kamu düzenini koruma kabiliyetini yeniden inşa etmektir. Bu nedenle barış inşası faaliyetlerinde hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygıyı güçlendirmek, meşru siyasi kurumların ve katılımcı süreçlerin işlemesini sağlamak, bu kapsamda seçim desteği vermek, yine sosyal ve ekonomik iyileşme ile birlikte zorla yerinden edilmiş kişilerin ve mültecilerin evlerine dönüşünü sağlamak amaçlanır. Barış inşasının kurumsallaşması oldukça yeni sayılır ve 2005 yılında Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi kararlarıyla Barış İnşası Komisyonu’nun (PBC) kurulmasıyla gerçekleşmiştir. Barış inşası esasında 2001 yılında Müdahale ve Devlet Egemenliği Uluslararası Komisyonunun (ICISS) hazırladığı “Koruma Sorumluluğu” raporunda, koruma ve önleme sorumluluklarının yanında koruma sorumluğunun üçüncü ayağı olarak, yeniden inşa sorumluğu (responsibility to rebuild) olarak düzenlenmiştir. Fakat BM Genel Kurulu 2005 yılında koruma sorumluluğunu oybirliğiyle kabul etmeden önce yeniden inşa sorumluluğunu kapsamdan çıkarmış ve ayrı bir mekanizma olarak Barış İnşası Komisyonunu kurmuştur. Bu tarihten itibaren Burundi (BINUB, 2007), Sierra Leone (UNIPSIL ,2008), Orta Afrika Cumhuriyeti (BINUCA, 2009), Gine-Bissau’da (UNIOGBIS, 2010) barış inşası faaliyetleri hayata geçirilmiştir.

Daha fazlası için:

Okuma Önerileri:

  • Rapor: An Agenda for Peace (1992). http://www.un-documents.net/a47-277.htm.
  • Rapor: United Nations (2000). Report of the Panel on United Nations Peace Operations (Brahimi Report). http://undocs.org/A/55/305.
  • Rapor: Report of theSecretary General (2011), PreventiveDiplomacy: DeliveringResults. https://www.un.org/undpa/sites/www.un.org.undpa/files/SG%20Report%20on%20Preventive%20Diplomacy.pdf.

İzleme Önerileri:

Yazıyı Paylaşın
Fulya Aksu

Doç. Dr. Fulya Aksu, İstanbul Altınbaş Üniversitesi Uluslararası İlişkiler öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Doktora derecesini 2011 yılında Ankara Üniversitesi’nden ‘Dış Politika ve Kimlik: İnşacı Perspektiften Türk Dış Politikasının Analizi’ başlıklı teziyle alan Aksu’nun akademik ilgi ve çalışma alanları, uluslararası ilişkiler teorileri, savaş ve güvenlik çalışmaları ile Türk dış politikasıdır. Doç. Dr. Aksu’nun bu alanlarda, aralarında ‘The Transatlantic Link in Turkey’s Middle Power Identity’, ‘İlkçağlardan Günümüze Haklı Savaş’, ‘Türkiye’de Güvenlik: Algı, Politika, Yapı’, ‘NATO’nun Stratejik Konseptleri’ başlıklı çalışmaları bulunan birçok yayını mevcuttur.

Infocast Projesi
Geleneksel Olmayan Güvenlik Çalışmaları
2024 © Global Academy. Tüm hakları saklıdır. Secopedia’da yayımlanan çalışmalarda ifade edilen görüşler yalnızca katkı verenlere aittir ve portal editörleri, yayın kurulu, Global Academy veya UİK tarafından onaylandığı anlamına gelmez.
© Global Academy. All rights reserved. Opinions expressed in works published by Secopedia belong to the contributors and do not imply endorsement by the Global Academy, IRCT, Editorial Board, or the Editors.
2024 © Global Academy. Tüm hakları saklıdır. Designed and developed by brain.work