Paralı Asker Şirketi ya da Özel Askeri Şirket (Private Military Firm –PMC) kar amacıyla askeri (silahlı veya silahsız) hizmetler, muharebe desteği, güvenlik hizmeti ve danışmanlığı veren şirketlerin genel ismidir. Bu şirketlerin çalışanlarına tarihsel alışkanlık sonucu paralı asker denilse de günümüzde Özel Askeri Yükleniciler veya Güvenlik Yüklenicileri gibi isimler kullanılmaktadır. Böylece tarihsel kökleri Antik çağlara dek […]
Bu İçeriği Paylaşın
Share
Facebook
Twitter
LinkedIn
Email
Paralı Asker Şirketi ya da Özel Askeri Şirket (Private Military Firm –PMC) kar amacıyla askeri (silahlı veya silahsız) hizmetler, muharebe desteği, güvenlik hizmeti ve danışmanlığı veren şirketlerin genel ismidir. Bu şirketlerin çalışanlarına tarihsel alışkanlık sonucu paralı asker denilse de günümüzde Özel Askeri Yükleniciler veya Güvenlik Yüklenicileri gibi isimler kullanılmaktadır. Böylece tarihsel kökleri Antik çağlara dek uzanan paralı asker (Mercenary) ile modern özel askeri yükleniciler (Private Military Contractor) ve güvenlik yüklenicileri (Security Contractor) arasındaki farkı ifade etmek mümkün hale gelmektedir.
Paralı askerlik Antik çağlardan itibaren yaygın bir meslek olmuştur. Askeri tarih ve strateji konusundaki ilk kayıtlardan biri olan Ksenofon’un Anabasis (On Binlerin Dönüşü) adlı eseri, Pers İmparatorluğunun veraset savaşlarına paralı asker olarak katılan on bin Yunan piyadesinin hikayesini anlatır. Ortaçağ Avrupa’sında İsviçre ve İtalya şehir devletlerinin paralı askerleri, becerileri nedeniyle tüm ordularca takdir edilirdi. 19. Yüzyıla dek Avrupa ordularının özellikle teknik bilgi gerektiren sınıflarında paralı askerler yaygın olarak kullanıldı. Koloni imparatorluklarının deniz aşırı sömürgelerinde hem kolonici devletler hem de onların imtiyaz verdiği özel şirketler, Avrupa’dan getirdikleri ve yerel halktan devşirdikleri paralı asker gruplarını kullanmıştır.
18. Yüzyılın sonuna doğru iki gelişme paralı askerlerin kullanımında belirgin biçimde azalttı: Fransa ve Prusya ordularının sabit genelkurmay, teknik askeri okullar ve tümen organizasyonu gibi yenilikleri, orduların teknik eleman için paralı askerlere olan ihtiyacını azaltırken, standart eğitim almış asker ve subayların önemini arttırdı. İkinci olarak, Fransız Devrimi sonrasında milliyetçiliğin yayılması ve Fransa’dan başlayan topyekün seferberlik uygulaması, savaşta canını kolay kolay riske atmayan paralı askerlerin yerini fanatik bir tutkuyla savaşan (ve çok daha ucuza mal olan) vatandaş askerlerin almasına yol açtı. Takip eden yüz elli yılda ordular giderek büyürken paralı askerlerin oranı da giderek azaldı. 1. Dünya Savaşı ve 2. Dünya Savaşı, vatandaş ordularının topyekün savaşlarda karşılaştığı dev mücadeleler olarak tarihe geçti.
Soğuk Savaş özellikle merkez cephesi Avrupa’da NATO ve Varşova Paktı üyesi ülkelerin büyük vatandaş ordularının karşı karşıya yığılmasına neden oldu. Dolayısıyla 2. Dünya Savaşı sonrasında askeri harcamalar azalıp ordular küçülürken zorunlu askerlik hizmeti genel kabul gören uygulama olmaya devam etti. Ancak bu durum 1960’lardan itibaren giderek değişmeye başlayacaktı. Özellikle ABD’nin Vietnam Savaşına dahli, ülke gençliği arasında kuvvetli bir savaş karşıtı harekete yol açtı. 1968 Öğrenci protestolarının önemli temalarından biri de anti-militarizmdi. Batı hükümetleri bu dönemden sonra özellikle ülkenin bekasını doğrudan etkilemeyen sınır ötesi askeri operasyonlar için artık vatandaş ordularına güvenemeyeceklerini gördüler. Avrupalı sömürge imparatorlukları dekolonizasyon sürecinde çözülürken, Afrika ve Asya’daki kolonilerinde devam eden bağımsızlık mücadelelerine karşı savaşan birliklerinde giderek artan miktarda profesyonel asker ve paralı asker kullandılar.
Soğuk Savaşın sona ermesi ve neoliberal ekonomik dönüşüm, modern paralı asker şirketlerinin de altın çağını başlattı. Zira Soğuk Savaşın bitmesi savunma bütçelerinin azalmasına ve orduların küçülmesine yol açarken çok sayıda profesyonel askerin de mesleki açıdan verimli çağlarında işsiz kalmasına ya da emekli edilmesine yol açtı. Oysa özellikle komünizm sonrası dönüşüm geçiren ülkelerde ve devlet kırılganlığının arttığı Afrika’da askeri hizmetlere olan ihtiyaç da artıyordu. Bu bölgelere kendi askerlerini göndermek istemeyen batılı devletler için paralı asker şirketlerinden bu hizmetleri satın almak siyasal açıdan daha risksiz bir seçenekti. Üstelik, neoliberal dönüşüm eğitim, sağlık gibi kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi ile sınırlı kalmıyor, askeri hizmetlerin de özel sektör tarafından üstlenilmesini teşvik ediyordu. Böylece, 1990’lardan itibaren paralı asker şirketlerinin sayısı giderek artarken, 1991 Birinci Körfez Savaşı’ndan başlayarak çok sayıda askeri operasyonda özel askeri yüklenicilerin hizmetlerinden yararlanıldı.
2001 yılında zaten savunma sektöründe büyük çaplı özelleştirmeler yapma vaadiyle iktidara gelen George W. Bush yönetiminin henüz sekizinci ayında gerçekleşen 11 Eylül saldırıları, paralı asker şirketlerinin kuantum sıçraması yapmasına neden oldu. Saldırıların hemen ardından ilan edilen Küresel Terörle Savaş çerçevesinde gerçekleştirilen Afganistan ve Irak işgallerinde paralı asker şirketlerinin hizmetlerinden yoğun biçimde yararlanıldı. Her iki savaşın devam ettiği yılların çoğunda, işgal edilen bu iki ülkedeki paralı asker sayısı, ABD ordu personeli sayısından daha fazlaydı. Statik güvenlikten yakın korumaya, lojistikten muharebe operasyonlarına on binlerce paralı asker, Irak ve Afganistan’da görev yaparken onları sağlayan paralı asker şirketleri de bu iki savaş için harcanan 5 trilyon dolarlık bütçeden oldukça yüklü bir pay aldılar.
Paralı askerlerin bu işgal operasyonlarında hangi hukuka bağlı olarak görev yaptıkları konusundaki belirsizlik, yerel halka karşı işledikleri suçların büyük ölçüde cezasız kalmasına yol açtı. Irak’ta o dönem Blackwater adı altında faaliyet gösteren paralı asker şirketinin çalışanlarının Iraklılara karşı işledikleri suçlar, 2006 yılından sonra kurulan Kongre Araştırma Komisyonlarının bulguları arasına da girdi. Ne yazık ki bu suçları işleyenlerin hiçbiri ceza hukuku çerçevesinde yargılanamadı, sadece onları sağlayan şirketlerin ABD Savunma Bakanlığı Pentagon ile arasındaki ticari sözleşme hukukuna binaen ödenen para cezalarıyla yetinildi.
Batılı ülkelerin özellikle vekalet savaşlarında kendi askerleri yerine paralı asker şirketlerinin hizmetlerinden yararlanmaları, Rusya başta olmak üzere diğer ülkelerce de taklit edildi. Rus paralı asker şirketi Wagner, Suriye, Libya ve son olarak Ukrayna Savaşlarında boy göstererek batılı şirketler haricinde en bilinen paralı asker şirketi haline geldi.
Daha fazlası için:
Okuma Önerileri
Kitap: Alan Axelrod, Mercenaries: A Guide to Private Armies and Private Military Companies, Washington, CQ Press, 2014.
Kitap: Ksenofon, Anabasis – On Binlerin Dönüşü, Oğuz Yarlıgaş (çev.), İstanbul, Kabalcı, 2011.
Makale: Duhan Kalkan, “Devletin Güç Kullanma Tekeli ve Özel Askeri Şirketler”, Bölgesel Araştırmalar Dergisi, Cilt 6, No 1, Mayıs 2022, s. 148-173.
Makale: Scott Fitzsimmons, “Wheeled Warriors: Explaining Variations in the Use of Violence by Private Security Companies in Iraq, 2013”, Security Studies, Cilt 22, No 4, 2013, s. 707-739.
İzleme Önerileri
Film: Blood Diamond (Kanlı Elmas), 2006.
Film: Ronin, 1998.
Konuşma: Jeremy Scahill, Blackwater: The Rise of the World’s Most Powerful Mercenary Army, Socialism 2007: Socialism for the 21st Century, https://www.youtube.com/watch?v=Y7cS2MwpMJw (Erişim Tarihi: 21 Kasım 2022)
Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Ali Tuğtan, 2008 yılından bu yana İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesidir. Doktora derecesini 2008 yılında Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi programından almıştır. Uzmanlık alanları Türk-Amerikan İlişkileri, Güncel Dünya Politikası ve Güvenlik çalışmalarıdır.