Secopedia

Akut Halk Sağlığı

Bu İçeriği Paylaşın

Sağlık güvenliğinin bir bileşeni olan akut halk sağlığı, geniş halk kitlelerinin karşı karşıya olduğu ciddi ve acil müdahale gerektiren sağlık sorunlarına işaret eder. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 2014 yılında yayımlanan ve vaka temelli akut halk sağlığı olaylarının tespiti, izlenmesi ve sınırlandırılmasına dair standartları belirleyen el kitapçığı akut halk sağlığı olaylarını geniş ve güncel biçimde tanımlamaktadır. Buna göre, akut halk sağlığı, insanlar için anlık tehdit oluşturan ve insanların sağlığını korumak için kontrol ve/veya hafifletme önlemlerinin hızlı bir şekilde uygulanmasını gerektiren olaylardır. Bu çerçevede akut kavramı, toplum sağlığını aniden ve şiddetli biçimde etkileyen, hızlı tanı koymanın zor olduğu ve kısa sürede geniş kitlelere yayılma tehlikesinin bulunduğu durumları tanımlamak için kullanılır. Bu terim, genellikle salgınları, doğal afetler sonucu ortaya çıkan sağlık krizlerini veya toksik maddelerin yayılmasından kaynaklanan acil durumları ifade eder. Ayrıca henüz insanlarda hastalığa yol açmamış fakat insanların enfekte ya da kontamine olmuş gıda, su, canlılar, hava ve ürünler ile teması sonrası gerçekleşebilecek yaygın halk sağlığı sorunlarını da kapsar. Bunun yanı sıra afetler, çatışmalar veya kritik altyapı krizlerinin neden olduğu hastalık oluşturma potansiyeline sahip olayları da içerir. Bu yönüyle akut halk sağlığı olaylarına hızlı ve zamanında müdahale sağlık güvenliği gündeminin öncelikli mücadele alanları arasındadır.

Çoğunlukla yaygın ve derin etkileri olan akut halk sağlığı sorunları, sağlık dışında başka sektörleri de etkileyerek toplumsal, siyasi ve ekonomik krizleri tetikleyebilir. Bu tür bir sağlık krizi hastalık yayılımı, pozitif vaka ve ölüm oranlarında artış, sağlık hizmetlerine talebin aniden artması, mal, hizmet ve bireylerin dolaşımının kısıtlanması, ticari ve ekonomik kayıplar ve sosyal düzenin bozulması gibi sonuçlar doğurabilir. Sağlık sisteminin çöküşü ise sağlık hizmetlerine erişemeyen kitleler için ciddi insani krizlere yol açar. Sağlık krizlerinin yayılmasını önlemek için alınan sıkı karantina tedbirleri ile ticaret ve seyahate yönelik kısıtlamalar ise gıda krizlerinden kritik sektörlerde tedarik krizlerine kadar pek çok alanda toplumsal ve iktisadi yaşamı olumsuz etkiler. Bu yönüyle akut halk sağlığı krizlerinin yönetimi karmaşık, çok disiplinli ve çok paydaşlı bir yaklaşım gerektirir.

Akut halk sağlığı sorunlarının ulusal sınırların dışına hızlı biçimde yayılabileceği ve bu durumun küresel bir akut halk sağlığı sorununa dönüşebileceği düşünüldüğünde, DSÖ, tüm üye devletleri ulusal halk sağlığı alanında bilgi paylaşımı ve sıkı iş birliği konularında sorumlu tutmaktadır. Bu nedenle, 2005 yılında yenilenen Uluslararası Sağlık Tüzüğü (International Health Regulations – IHR) kapsamında, Birleşmiş Milletler (BM) üyesi tüm ülkelerin ulusal sınırları içerisinde baş gösteren bulaşıcı hastalıkların ya da hızlı biçimde artan vakaların DSÖ’ye bildirimi zorunlu kılınmıştır. Bu nedenle ulus devletler, bulaşıcı hastalıkların ya da belirli sınırlar içinde yaşanan kimyasal ve nükleer sızıntıların hızlı biçimde bildirilip çevrelenmesi ve sorunun küresel bir krize dönüşmesinin önüne geçilmesi hususlarında en kritik aktörlerdir.

Halk sağlığını korumaya yönelik rutin prosedürler, düzenli taramalar ve aşı kampanyaları gibi zorunlu tedbirler ne kadar profesyonelleşmişse, olası halk sağlığı sorunlarının tespiti de o kadar hızlı olacaktır. Bu minvalde, bir halk sağlığı krizi yaşanmadan ulusal sağlık hizmetlerinin ve toplumun dayanıklılığını artırmak hükümetlerin akut halk sağlığı risklerini önlemek adına atacakları en önemli adımdır. Rutin ve yaygın sağlık taramalarının yapılması, halkın temel hijyen kuralları ve toplum sağlığı konularında bilinçlendirilmesi, acil durum tedbir ve protokollerinin içselleştirilmesi, sağlık çalışanlarının dayanıklılığının artırılması, sağlık kaynaklarının etkin dağıtımı ve sağlık sistemlerinin güncel ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde düzenlenmesi gibi tedbirler akut halk sağlığı sorunlarının önüne geçilmesine ya da krize dönüşmeden söz konusu sorunlara müdahale edilebilmesine imkan sağlayacaktır. 2014-2016 yılları arasında Batı Afrika’da meydana gelen Ebola salgını akut halk sağlığı olaylarının kontrolü ve yayılmasını engellemede sağlık hizmetlerinin sorunlar ortaya çıkmadan önce iyileştirilmesinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Gine, Liberya ve Sierra Leone’de yoğun şekilde etkili olan ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açan Ebola salgını, yerel sağlık sistemlerinin zayıflığı, yetersiz hijyen koşulları ve tıbbi kaynakların eksikliği gibi faktörlerle daha da kötüleşmiştir.

Yüzyılın en büyük küresel acil sağlık sorunu olan COVID-19, pandemi yönetiminde doğru bilginin önemini vurgulamıştır. Pandeminin başlangıcı, yayılışı ve etkileri hakkında yanlış bilgilerin yayılması, özellikle sosyal medyada aşılar hakkında dolaşan yanıltıcı kampanyalar, pandemi sırasında toplum sağlığını riske atmıştır. Bu durum, hükümetlerin ve uluslararası kuruluşların pandemi iletişimi konusunda proaktif olmalarını ve dezenformasyona karşı mücadeleyi öncelikli hale getirmelerini gerektirmiştir. Bu bağlamda, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yanlış bilgilerin yayılmasını engellemek amacıyla sosyal medya ve web siteleri üzerinden “mit avcıları” adlı bir kampanya başlatmıştır.

            Akut halk sağlığı sorunlarının yönetimi, ulusal ve uluslararası düzeyde kapsamlı bir yaklaşım gerektirir. Bu, sadece bulaşıcı hastalıkların yayılmasını kontrol altına almakla sınırlı değildir; aynı zamanda sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi, toplumun sağlık konusunda bilinçlendirilmesi ve acil durum tedbirlerinin etkin uygulanması gibi önlemleri de içerir. Ebola salgını gibi krizler, sağlık hizmetlerinin ve altyapının önemini vurgulamış, DSÖ’nün Uluslararası Sağlık Tüzüğü gibi küresel düzenlemelerinin önemini ortaya koymuştur. Bu nedenle, akut halk sağlığı sorunlarına karşı etkili müdahale, ulusal ve global düzeyde iş birliği ve proaktif yaklaşımlar gerektirir.

Okuma Önerileri

Makale: Checchi, F., A. Warsame, V. Treacy-Wong, J. Polonsky, M. Van Ommeren ve C. Prudhon, “Public health information in crisis-affected populations: a review of methods and their use for advocacy and action”, The Lancet, Cilt 390, No 10109, 2017: 2297-2313.

Makale: J. B. Nuzzo, D. Meyer, M. Snyder, S. J. Ravi, A. Lapascu, J. Souleles ve D. Bishai, “What makes health systems resilient against infectious disease outbreaks and natural hazards? Results from a scoping review”, BMC Public Health, Cilt 19, 2019: 1-9.

Makale: Rushton, S., “Global health security: security for whom? Security from what?”, Political Studies, Cilt 59, No 4, 2011: 779-796.

Rapor: UNDRR, A Human Security Perspective in Understanding Risk Information during COVID-19 Pandemic, UN Office for Disaster Risk Reduction, 2022. https://www.undrr.org/publication/human-security-perspective-understanding-risk-information-during-covid-19-pandemic (Erişim tarihi: 30 Ekim 2023).

Web içeriği: World Health Organization, World Health Observatory, https://www.who.int/data/gho (Erişim tarihi: 30 Kasım 2023)

İzleme Önerileri

Film: Bhopal: A Prayer for Rain, Ravi Kumar, GFM Films,  , https://www.youtube.com/watch?v=GgzAZ-urjog (Erişim tarihi: 30 Kasım 2023)

Film: Outbreak, Wolfgang Peterson, Arnold Kopelson Productions, https://www.imdb.com/title/tt0114069/ (Erişim tarihi: 30 Kasım 2023)

Mini Dizi: Chernobyl, Craig Mazin, HBO, https://www.youtube.com/watch?v=s9APLXM9Ei8 (Erişim tarihi: 30 Kasım 2023)

Belgesel: SPILLOVER – Zika, Ebola & Beyond, James Barrat, PBS, https://www.thirteen.org/program-content/spillover-zika-ebola-beyond/

Fulya Hisarlıoğlu

Dr. Öğr. Üyesi Fulya Hisarlıoğlu, Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde akademik kariyerini sürdürmektedir. Dr. Hisarlıoğlu daha öncesinde Kadir Has Üniversitesi’nde post-doktora araştırmacısı olarak çalışmış ve aynı zamanda kısmi zamanlı öğretim görevlisi olarak görev yapmıştır. Öncesinde Okan Üniversitesi’nde kısmi zamanlı öğretim görevlisi olarak görev almış ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde de kısmi zamanlı öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Doğuş Üniversitesi’nde yardımcı doçent doktor unvanıyla akademik kariyerine başlamış ve beş yıl boyunca bu üniversitede görev yapmıştır. Fulya Hisarlıoğlu’nun araştırma alanları arasında Türk dış politikası, Avrupalılaşma ve eleştirel güvenlik bulunmaktadır.

Bu İçeriği Paylaşın
2024 © Global Academy. Tüm hakları saklıdır. Secopedia’da yayımlanan çalışmalarda ifade edilen görüşler yalnızca katkı verenlere aittir ve portal editörleri, yayın kurulu, Global Academy veya UİK tarafından onaylandığı anlamına gelmez.
© Global Academy. All rights reserved. Opinions expressed in works published by Secopedia belong to the contributors and do not imply endorsement by the Global Academy, IRCT, Editorial Board, or the Editors.
2024 © Global Academy. Tüm hakları saklıdır. Designed and developed by brain.work